20 Temmuz 2015 Pazartesi

Wolfsheim-Kein-Zurück

Es gibt keinen Weg zurück
Weißt du noch, wie's war
Kinderzeit, wunderbar
Die Welt ist bunt und schön
Bis du irgendwann begreifst,
Dass nicht jeder Abschied heißt
Es gibt auch ein Wiederseh'n.
Dönüş yok artık geriye
Bilirsin eskiden nasıldı
mükemmeldi çocukluk zamanları
Hani rengarenktir ya dünya, güzeldir
taki an gelip de anlayana kadar sen
her vedanın ardından
kavuşmanın gelmediğini.


Immer vorwärts, Schritt um Schritt
Es gibt keinen Weg zurück
Was jetzt ist, wird nie mehr ungescheh'n
Die Zeit läuft uns davon
Was getan ist, ist getan
Was jetzt ist, wird nie mehr so gescheh'n.

Adım adım gidiyoruz, hep ileriye
Dönüş yok artık geriye
Şu an olan hiçbir şeyi geri alamayız
Kaçıyor bizden zaman
Olan oldu çoktan
Şu an olan hiçbir şeyi bir daha aynı yaşayamayız.

Es gibt keinen Weg zurück
Es gibt keinen Weg zurück
Dönüş yok artık geriye
Dönüş yok artık geriye

Ein Wort zu viel im Zorn gesagt
Nen' Schritt zu weit nach vorn gewagt
Schon ist es vorbei
Was auch immer jetzt getan
Was ich gesagt hab, ist gesagt
Was wie ewig schien, ist schon Vergangenheit.
Çok fazla söz söylendi öfkeyle
Çok adım atıldı fazla öteye
İş işten geçti artık
Her ne olduysa oldu
Ne söylediysem söylendi
Sonsuz gibi görünen bile geçmiş olup gitti



Immer vorwärts, Schritt um Schritt
Es gibt keinen Weg zurück
Was jetzt ist, wird nie mehr ungescheh'n
Die Zeit läuft uns davon
Was getan ist, ist getan
Was jetzt ist, wird nie mehr so gescheh'n.

Adım adım gidiyoruz, hepileriye
Dönüş yok artık geriye
Şu an olan hiçbir şeyi geri alamayız
Kaçıyor bizden zaman
Olan oldu çoktan
Şu an olan hiçbir şeyi bird aha aynı yaşayamayız.

Ach und könnt' ich doch nur ein einz'ges Mal
Die Uhren rückwärts dreh'n
Denn wie viel von dem, was ich heute weiß,
Hätt' ich lieber nie geseh'n.
Ah, keşke yalnızca bir kere de olsa
döndürebilsem saatleri geriye
O zaman bugün bildiğim ne çok şeyi
hiç görmemiş olmayı dilerdim

Es gibt keinen Weg zurück
Es gibt keinen Weg zurück
Es gibt keinen Weg zurück
Dönüş yok artık geriye
Dönüş yok artık geriye
Dönüş yok artık geriye

Dein Leben dreht sich nur im Kreis
So voll von weggeworfener Zeit
Deine Träume schiebst du endlos vor dir her
Du willst noch leben irgendwann
Doch wenn nicht heute, wann denn dann?
Denn irgendwann ist auch ein Traum zu lange her.
Boşa harcadığın zamanlarla dolu
bir döngü içinde hayatın
Kendinden uzağa itip duruyorsun hayallerini
Yaşamak istiyorsun, ‘bir zaman’
Ama bugün değilse, ne zaman?
Çünkü ‘bir zaman’ da epey uzak bir hayal gibi.



Immer vorwärts, Schritt um Schritt
Es gibt keinen Weg zurück
Was jetzt ist, wird nie mehr ungescheh'n
Die Zeit läuft uns davon
Was getan ist, ist getan
Was jetzt ist, wird nie mehr so gescheh'n.
Adıma adım gidiyoruz, hep ileriye
Dönüş yok artık geriye
Şu an olan hiçbir şeyi geri alamayız
Kaçıyor bizden zaman
Olan oldu çoktan
Şu an olan hiçbir şeyi bir daha aynı yaşayamayız.


Ach und könnt' ich doch nur ein einziges Mal
Die Uhren rückwärts dreh'n
Denn wie viel von dem, was ich heute weiß,
Hätt' ich lieber nie geseh'n.
Ah, keşke yalnızca bir kere de olsa
döndürebilsem saatleri geriye
O zaman bugün bildiğim ne çok şeyi
hiç görmemiş olmayı dilerdim


                                                                    SD

Miss E – Hummingbird


People don’t sing about days that didn’t happen and
People don’t cry for tears that weren’t shed
Time doesn’t stop when you close eyes and our
Big ol’ clock will keep on ticking till it dies
İnsanlar hiç yaşanmamış günleri anlatmaz şarkılarında
Ve hiç dökülmemiş gözyaşlarına ağlamazlar
Gözlerini kapattığında durmaz zaman
Ve o koca saatlerimiz devam eder çalışmaya, ölene kadar


Can you hear the hum of the hummingbird?
Can you smell the breeze carrying leaves that it lured?
Can you cry for your mother and your father too?
Can you breathe until there’s no air left in you?
Duyabilir misiniz sinek kuşunun sesini?
Kokusunu alabilir misiniz meltemin, ardın da süzülürken cezbettiği yapraklar?
Hem anneniz hem babanız için ağlayabilir misiniz?
Nefes alabilir misiniz içinizde hiç nefes kalmayana kadar?


What if there were no wings on a butterfly and
What if we walked a thousand days
How long would it take if we all held hands and
How many miles could we go before our heads lay down
Ya kelebeklerin hiç kanadı olmasaydı
Ve yüzlerce gün boyu yürüseydik
Ne kadar zaman alırdı hepimizin el ele tutuşması
Ve başımızı bir yastığa koymadan ne kadar yol kat edebilirdik


Can you hear the hum of the hummingbird?
Can you smell the breeze carrying leaves that it lured?
Can you cry for your mother and your father too?
Can you breathe until there’s no air left in you?
Duyabilir misiniz sinekkuşunun sesini?
Kokusunu alabilir misiniz meltemin, ardında süzülürken cezbettiği yapraklar?
Hem anneniz hem babanız için ağlayabilir misiniz?
Nefes alabilir misiniz içinizde hiç hava kalmayana kadar?

Noone’s going home tonight without a heartache and the moonlight
Keep on moving on until there’s nothing to move to and we’re gone
Kimse kalbinde bir sızı, ve biraz ay ışığı olmadan dönmeyecek evine bu gece

Varacağımız bir yer kalmayana ve biz çoktan göçüp gitmiş olana kadar devam edelim yürümeye



                                                                                                                  SD