20 Temmuz 2015 Pazartesi

Wolfsheim-Kein-Zurück

Es gibt keinen Weg zurück
Weißt du noch, wie's war
Kinderzeit, wunderbar
Die Welt ist bunt und schön
Bis du irgendwann begreifst,
Dass nicht jeder Abschied heißt
Es gibt auch ein Wiederseh'n.
Dönüş yok artık geriye
Bilirsin eskiden nasıldı
mükemmeldi çocukluk zamanları
Hani rengarenktir ya dünya, güzeldir
taki an gelip de anlayana kadar sen
her vedanın ardından
kavuşmanın gelmediğini.


Immer vorwärts, Schritt um Schritt
Es gibt keinen Weg zurück
Was jetzt ist, wird nie mehr ungescheh'n
Die Zeit läuft uns davon
Was getan ist, ist getan
Was jetzt ist, wird nie mehr so gescheh'n.

Adım adım gidiyoruz, hep ileriye
Dönüş yok artık geriye
Şu an olan hiçbir şeyi geri alamayız
Kaçıyor bizden zaman
Olan oldu çoktan
Şu an olan hiçbir şeyi bir daha aynı yaşayamayız.

Es gibt keinen Weg zurück
Es gibt keinen Weg zurück
Dönüş yok artık geriye
Dönüş yok artık geriye

Ein Wort zu viel im Zorn gesagt
Nen' Schritt zu weit nach vorn gewagt
Schon ist es vorbei
Was auch immer jetzt getan
Was ich gesagt hab, ist gesagt
Was wie ewig schien, ist schon Vergangenheit.
Çok fazla söz söylendi öfkeyle
Çok adım atıldı fazla öteye
İş işten geçti artık
Her ne olduysa oldu
Ne söylediysem söylendi
Sonsuz gibi görünen bile geçmiş olup gitti



Immer vorwärts, Schritt um Schritt
Es gibt keinen Weg zurück
Was jetzt ist, wird nie mehr ungescheh'n
Die Zeit läuft uns davon
Was getan ist, ist getan
Was jetzt ist, wird nie mehr so gescheh'n.

Adım adım gidiyoruz, hepileriye
Dönüş yok artık geriye
Şu an olan hiçbir şeyi geri alamayız
Kaçıyor bizden zaman
Olan oldu çoktan
Şu an olan hiçbir şeyi bird aha aynı yaşayamayız.

Ach und könnt' ich doch nur ein einz'ges Mal
Die Uhren rückwärts dreh'n
Denn wie viel von dem, was ich heute weiß,
Hätt' ich lieber nie geseh'n.
Ah, keşke yalnızca bir kere de olsa
döndürebilsem saatleri geriye
O zaman bugün bildiğim ne çok şeyi
hiç görmemiş olmayı dilerdim

Es gibt keinen Weg zurück
Es gibt keinen Weg zurück
Es gibt keinen Weg zurück
Dönüş yok artık geriye
Dönüş yok artık geriye
Dönüş yok artık geriye

Dein Leben dreht sich nur im Kreis
So voll von weggeworfener Zeit
Deine Träume schiebst du endlos vor dir her
Du willst noch leben irgendwann
Doch wenn nicht heute, wann denn dann?
Denn irgendwann ist auch ein Traum zu lange her.
Boşa harcadığın zamanlarla dolu
bir döngü içinde hayatın
Kendinden uzağa itip duruyorsun hayallerini
Yaşamak istiyorsun, ‘bir zaman’
Ama bugün değilse, ne zaman?
Çünkü ‘bir zaman’ da epey uzak bir hayal gibi.



Immer vorwärts, Schritt um Schritt
Es gibt keinen Weg zurück
Was jetzt ist, wird nie mehr ungescheh'n
Die Zeit läuft uns davon
Was getan ist, ist getan
Was jetzt ist, wird nie mehr so gescheh'n.
Adıma adım gidiyoruz, hep ileriye
Dönüş yok artık geriye
Şu an olan hiçbir şeyi geri alamayız
Kaçıyor bizden zaman
Olan oldu çoktan
Şu an olan hiçbir şeyi bir daha aynı yaşayamayız.


Ach und könnt' ich doch nur ein einziges Mal
Die Uhren rückwärts dreh'n
Denn wie viel von dem, was ich heute weiß,
Hätt' ich lieber nie geseh'n.
Ah, keşke yalnızca bir kere de olsa
döndürebilsem saatleri geriye
O zaman bugün bildiğim ne çok şeyi
hiç görmemiş olmayı dilerdim


                                                                    SD

Miss E – Hummingbird


People don’t sing about days that didn’t happen and
People don’t cry for tears that weren’t shed
Time doesn’t stop when you close eyes and our
Big ol’ clock will keep on ticking till it dies
İnsanlar hiç yaşanmamış günleri anlatmaz şarkılarında
Ve hiç dökülmemiş gözyaşlarına ağlamazlar
Gözlerini kapattığında durmaz zaman
Ve o koca saatlerimiz devam eder çalışmaya, ölene kadar


Can you hear the hum of the hummingbird?
Can you smell the breeze carrying leaves that it lured?
Can you cry for your mother and your father too?
Can you breathe until there’s no air left in you?
Duyabilir misiniz sinek kuşunun sesini?
Kokusunu alabilir misiniz meltemin, ardın da süzülürken cezbettiği yapraklar?
Hem anneniz hem babanız için ağlayabilir misiniz?
Nefes alabilir misiniz içinizde hiç nefes kalmayana kadar?


What if there were no wings on a butterfly and
What if we walked a thousand days
How long would it take if we all held hands and
How many miles could we go before our heads lay down
Ya kelebeklerin hiç kanadı olmasaydı
Ve yüzlerce gün boyu yürüseydik
Ne kadar zaman alırdı hepimizin el ele tutuşması
Ve başımızı bir yastığa koymadan ne kadar yol kat edebilirdik


Can you hear the hum of the hummingbird?
Can you smell the breeze carrying leaves that it lured?
Can you cry for your mother and your father too?
Can you breathe until there’s no air left in you?
Duyabilir misiniz sinekkuşunun sesini?
Kokusunu alabilir misiniz meltemin, ardında süzülürken cezbettiği yapraklar?
Hem anneniz hem babanız için ağlayabilir misiniz?
Nefes alabilir misiniz içinizde hiç hava kalmayana kadar?

Noone’s going home tonight without a heartache and the moonlight
Keep on moving on until there’s nothing to move to and we’re gone
Kimse kalbinde bir sızı, ve biraz ay ışığı olmadan dönmeyecek evine bu gece

Varacağımız bir yer kalmayana ve biz çoktan göçüp gitmiş olana kadar devam edelim yürümeye



                                                                                                                  SD

5 Mart 2015 Perşembe

Magic - Rude

Saturday morning jumped out of bed and put on my best suit
Got in my car and raced like a jet, all the way to you
Knocked on your door with heart in my hand
To ask you a question
'Cause I know that you're an old fashioned man yeah yeah
Cumartesi sabahı yataktan fırladım ve en güzel kıyafetlerimi giydim
Arabama atladım ve bir jet gibi kapına kadar geldim
Kapını çaldım kalbim ellerimde
Sana bir soru sormak için
Çünkü senin eski kafalı bir adam olduğunu biliyorum
'Can I have your daughter for the rest of my life? Say yes, say yes
'Cause I need to know
You say I'll never get your blessing till the day I die
Tough luck my friend but the answer is no!
Hayatımın sonuna kadar kızınla olabilir miyim? Evet de, evet de
Çünkü bilmem lazım
Bana ölünceye kadar senin iznini alamayacağımı söylüyorsun
Kötü kader arkadaşım ama cevabım hayır.

Why you gotta be so rude?
Don't you know I'm human too
Why you gotta be so rude
I'm gonna marry her anyway
Marry that girl
Marry her anyway
Marry that girl
Yeah no matter what you say
Marry that girl
And we'll be a family
Why you gotta be so rude

Neden bu kadar kaba olmak zorundasın?
Benim de insan olduğumu bilmiyor musun?
Neden bu kadar kaba olmak zorundasın?
Yine de kızınla evleneceğim!
Evlen onunla
Yine de kızınla evleneceğim
Evlen onunla
Evet, sen ne dersen de
Evlen onunla
Bir aile olacağız
Neden bu kadar kaba olmak zorundasın?
I hate to do this, you leave no choice
Can't live without her
Love me or hate me we will be boys
Standing at that alter
Or we will run away
To another galaxy you know
You know she's in love with me
She will go anywhere I go
Bunu yapmaktan nefret ediyorum ama bana başka yol bırakmadın
Onsuz yaşayamam
İster sev ister sevme
Biz alterde yan yana olacağız
Ya da başka bir galaksiye kaçarız
Biliyorsun kızın bana aşık
Nereye gidersem benimle gelir
Can I have your daughter for the rest of my life? Say yes, say yes
'Cause I need to know
You say I'll never get your blessing till the day I die
Tough luck my friend cause the answer's still no!
Hayatımın sonuna kadar kızınla olabilir miyim? Evet de, evet de
Çünkü bilmem lazım
Bana ölünceye kadar senin iznini alamayacağımı söylüyorsun
Kötü kader arkadaşım ama cevabım hala hayır.
Why you gotta be so rude?
Don't you know I'm human too
Why you gotta be so rude
I'm gonna marry her anyway
Marry that girl
Marry her anyway
Marry that girl
No matter what you say
Marry that girl
And we'll be a family
Why you gotta be so rude?
Neden bu kadar kaba olmak zorundasın?
Benim de insan olduğumu bilmiyor musun?
Neden bu kadar kaba olmak zorundasın?
Yine de kızınla evleneceğim!
Evlen onunla
Yine de kızınla evleneceğim!
Evlen onunla
Evet sen ne dersen de
Evlen onunla
Bir aile olacağız
Neden bu kadar kaba olmak zorundasın?
Can I have your daughter for the rest of my life? Say yes, say yes
'Cause I need to know
You say I'll never get your blessing till the day I die
Tough luck my friend but no still means no!
Hayatımın sonuna kadar kızınla olabilir miyim? Evet de, evet de
Çünkü bilmem lazım
Bana ölünceye kadar senin iznini alamayacağımı söylüyorsun
Kötü kader arkadaşım ama hayır hayır demek.
Why you gotta be so rude?
Don't you know I'm human too
Why you gotta be so rude
I'm gonna marry her anyway
Marry that girl
Marry her anyway
Marry that girl
No matter what you say
Marry that girl
And we'll be a family
Neden bu kadar kaba olmak zorundasın?
Benim de insan olduğumu bilmiyor musun?
Neden bu kadar kaba olmak zorundasın?
Yine de kızınla evleneceğim!
Evlen onunla
Yine de kızınla evleneceğim
Evlen onunla
Evet sen ne dersen de
Evlen onunla
Bir aile olacağız
Neden bu kadar kaba olmak zorundasın?

Why you gotta be so rude?
Why you gotta be so rude?
Why you gotta be so rude?
Neden bu kadar kaba olmak zorundasın?
Neden bu kadar kaba olmak zorundasın?
Neden bu kadar kaba olmak zorundasın?




4 Mart 2015 Çarşamba

Maroon5 - Maps

                                                                    "Maps"

I miss the taste of a sweeter life
I miss the conversation
I’m searching for a song tonight
I’m changing all of the stations
Daha tatlı bir hayatın tadını özledim
Sohbetlerimizi de
Bir şarkı arıyorum bu gece
Tüm kanalları değiştiriyorum

I like to think that we had it all
We drew a map to a better place
But on that road I took a fall
Oh baby why did you run away?
Her şeyi yaşadığımızı düşünmek hoşuma gidiyor
Daha iyi bir yer için bir harita çizdik
Ama yolda ben tökezledim
Ah bebeğim neden gittin?

I was there for you
In your darkest times
I was there for you
In your darkest nights
En karanlık anında senin için oradaydım
En çıkmaz gecende senin için oradaydım


But I wonder where were you?
When I was at my worst
Down on my knees
And you said you had my back
So I wonder where were you?
When all the roads you took came back to me
Şimdi merak ediyorum sen neredesin?
En kötü olduğum anda
Dizlerimin üstüne
Bir de bana arkamda olduğunu söylemiştin
Şimdi merak ediyorum neredesin
Tüm bu seçtiğin yollar seni bana geri getirirken

So I’m following the map that leads to you
The map that leads to you
Ain't nothing I can do
The map that leads to you
Following, following, following to you
The map that leads to you
Ain't nothing I can do
The map that leads to you
Following, following, following
Öyleyse ben de sana çıkan haritayı takip ediyorum
Sana çıkan haritayı
Yapabileceğim hiçbir şey yok
Sana çıkan haritayı
takip edip duruyorum
Sana çıkan haritayı
Yapabilecek başka hiçbir şeyim yok
Sana çıkan haritayı takip edip duruyorum

I hear your voice in my sleep at night
Hard to resist temptation
'Cause something strange has come over me
And now I can’t get over you
No, I just can’t get over you
Gece rüyamda sesini duyuyorum
Bu cazibeye kapılmamak çok zor
Çünkü bana garip bir şeyler oldu
Ve şimdi seni bir türlü unutamıyorum
Hayır, seni bir türlü unutamıyorum

I was there for you
In your darkest times
I was there for you
In your darkest nights
En karanlık anında senin için oradaydım
En çıkmaz gecende senin için oradaydım

But I wonder where were you?
When I was at my worst
Down on my knees
And you said you had my back
So I wonder where were you?
When all the roads you took came back to me
Şimdi merak ediyorum sen neredesin?
En kötü olduğum anda
Dizlerimin üstüne
Bir de bana arkamda olduğunu söylemiştin
Şimdi merak ediyorum neredesin
Tüm bu seçtiğin yollar seni bana geri getirirken


So I’m following the map that leads to you
The map that leads to you
Ain't nothing I can do
The map that leads to you
Following, following, following to you
The map that leads to you
Ain't nothing I can do
The map that leads to you
Öyleyse ben de sana çıkan haritayı takip ediyorum
Sana çıkan haritayı
Yapabileceğim hiçbir şey yok
Sana çıkan haritayı
takip edip duruyorum
Sana çıkan haritayı
Yapabilecek başka hiçbir şeyim yok
Sana çıkan haritayı takip edip duruyorum

Oh oh oh
Oh oh oh
Yeah yeah yeah
Oh oh oh

Oh, I was there for you
Oh, in your darkest time
Oh, I was there for you
Oh, in your darkest nights
En karanlık anında senin için oradaydım
En çıkmaz gecende senin için oradaydım


Oh, I was there for you
Oh, in your darkest time
Oh, I was there for you
Oh, in your darkest nights
En karanlık anında senin için oradaydım
En çıkmaz gecende senin için oradaydım

But I wonder where were you?
When I was at my worst
Down on my knees
And you said you had my back
So I wonder where were you?
When all the roads you took came back to me
Şimdi merak ediyorum sen neredesin?
En kötü olduğum anda
Dizlerimin üstüne
Bir de bana arkamda olduğunu söylemiştin
Şimdi merak ediyorum neredesin
Tüm bu seçtiğin yollar seni bana geri getirirken

So I’m following the map that leads to you
The map that leads to you
Ain't nothing I can do
The map that leads to you
Following, following, following to you
The map that leads to you
Ain't nothing I can do
The map that leads to you
Following, following, following
Öyleyse ben de sana çıkan haritayı takip ediyorum
Sana çıkan haritayı
Yapabileceğim hiçbir şey yok
Sana çıkan haritayı
takip edip duruyorum
Sana çıkan haritayı
Yapabilecek başka hiçbir şeyim yok

Sana çıkan haritayı takip edip duruyorum

Maroon5 - Animals

Baby, I'm preying on you tonight
Hunt you down eat you alive
Just like animals, animals, like animals-mals
Bebeğim bu gece seni avlayacağım
Seni yakalayıp canlı canlı yiyeceğim
Tıpkı bir hayvan gibi

Maybe you think that you can hide
I can smell your scent from miles
Just like animals, animals, like animals-mals
Baby, I'm
Belki saklanabileceğini düşünüyorsun
Kokunu kilometrelerce öteden alabiliyorum
Tıpkı bir hayvan gibi

So what you trying to do to me
It's like we can't stop we're enemies
But we get along when I'm inside you
You're like a drug that's killing me
I cut you out entirely
But I get so high when I'm inside you
Bana ne yapmaya çalışıyorsun?
Sanki biz bir türlü duramayan düşmanlar gibiyiz
Ancak senin içindeyken anlaşabiliyoruz
Sen tıpkı beni öldüren bir uyuşturucu gibisin
Seni tamamen kesiyorum
Ama senin içindeyken ben uçuyorum

Yeah, you can start over, you can run free
You can find other fish in the sea
You can pretend it's meant to be
But you can't stay away from me
I can still hear you making that sound
Taking me down, rolling on the ground
You can pretend that it was me
But no
Baştan başlayabilir, kaçıp özgür kalabilirsin
Denizde başka balık bulabilirsin(Sana kız/erkek mi yok kalıbının ingilizcesi:))
Sanki olması gereken buymuş gibi davranabilirsin
Ama benden uzak duramazsın
Senin hala o sesi çıkardığını duyabiliyorum
Beni yere devirip yuvarlanmalarımızı
"O" benmişim gibi davranabilirsin
Ama hayır!
Baby, I'm preying on you tonight
Hunt you down eat you alive
Just like animals, animals, like animals-mals
Bebeğim bu gece seni avlayacağım
Seni yakalayıp canlı canlı yiyeceğim
Tıpkı bir hayvan gibi

Maybe you think that you can hide
I can smell your scent from miles
Just like animals, animals, like animals-mals
Baby, I'm
Belki saklanabileceğini düşünüyorsun
Kokunu kilometrelerce öteden alabiliyorum
Tıpkı bir hayvan gibi

So if I run it's not enough
You're still in my head forever stuck
So you can do what you wanna do
I love your lies, I'll eat 'em up
But don't deny the animal
That comes alive when I'm inside you
Eğer koşarsam bu yeterli olmaz
Sen yinede benim kafamda sonsuza dek sıkışmış kalacaksın
O zaman bana ne istersen yapabilirsin
Yalanlarını seviyorum, hepsine kanacağım
Ama içindeki vahşiliği inkar etme
Ben içindeyken orataya çıkan

Yeah, you can start over you can run free
You can find other fish in the sea
You can pretend it's meant to be
But you can't stay away from me
I can still hear you making that sound
Taking me down rolling on the ground
You can pretend that it was me
But no
Baştan başlayabilir, kaçıp özgür kalabilirsin
Denizde başka balık bulabilirsin
Sanki olması gereken buymuş gibi davranabilirsin
Ama benden uzak duramazsın
Senin hala o sesi çıkardığını duyabiliyorum
Beni yere devirip yuvarlanmalarımızı
"O" benmişim gibi davranabilirsin
Ama hayır!


Baby, I'm preying on you tonight
Hunt you down eat you alive
Just like animals, animals, like animals-mals
Bebeğim bu gece seni avlayacağım
Seni yakalayıp canlı canlı yiyeceğim
Tıpkı bir hayvan gibi

Maybe you think that you can hide
I can smell your scent from miles
Just like animals, animals, like animals-mals
Baby, I'm
Belki saklanabileceğini düşünüyorsun
Kokunu kilometrelerce öteden alabiliyorum
Tıpkı bir hayvan gibi
Bebeğim, ben

Don't tell no lie-lie-lie-lie
You can't deny-ny-ny-ny
The beast inside-side-side-side
Yeah, yeah, yeah
Yalan söyleme
İnkar edemezsin
İçindeki hayvanı

No, girl, don't lie-lie-lie-lie
You can't deny-ny-ny-ny
The beast inside-side-side-side
Yeah, yeah, yeah
Hayır yalan söyleme
İnkar edemezsin
İçindeki Yaratığı

Yo...
Whoa...
Whoa...
Just like animals, animals, like animals-mals
Just like animals (yeah...), animals (yeah...), like animals-mals (yeah...)
Ow
Tıpkı bir hayvan gibi

Baby, I'm preying on you tonight
Hunt you down eat you alive
Just like animals, animals, like animals-mals
Bebeğim bu gece seni avlayacağım
Seni yakalayıp canlı canlı yiyeceğim
Tıpkı bir hayvan gibi



Maybe you think that you can hide
I can smell your scent from miles
Just like animals, animals, like animals-mals
Baby, I'm
Belki saklanabileceğini düşünüyorsun
Kokunu kilometrelerce öteden alabiliyorum
Tıpkı bir hayvan gibi
Bebeğim, ben

Don't tell no lie-lie-lie-lie
You can't deny-ny-ny-ny
That beast inside-side-side-side
Yeah, yeah, yeah
Hayır yalan söyleme
İnkar edemezsin


İçindeki Yaratığı x 2

3 Aralık 2013 Salı

Lana Del Rey - Born to Die Çeviri

Feet don't fail me now
Take me to the finish line
All my heart, it breaks every step that I take
But I'm hoping that the gates,
They'll tell me that you're mine
Walking through the city streets
Is it by mistake or design?
I feel so alone on a Friday night
Can you make it feel like home, if I tell you you're mine
It's like I told you honey
Ayaklarım,  beni yarı yolda bırakmayın şimdi
Götürün bitiş çizgisine beni
Attığım her adım parçalıyor kalbimi
Ama geçtiğim kapılar bana sana sahip olduğumu söyleyecek umuyorum ki
Şehrin sokaklarında yürümem yanlışlıkla mı yoksa kader mi?
Cuma gecesi(onlar için herkesin dışarı çıkıp eğlendiği gece) yapayalnız hissediyorum kendimi.
Sana benim olduğunu söylesem kendini  hisseder misin evinde gibi?
Sevgilim,  tıpkı sana söylediğim  gibi...
Don't make me sad, don't make me cry
Sometimes love is not enough and the road gets tough
I don't know why
Keep making me laugh,
Let's go get high
The road is long, we carry on
Try to have fun in the meantime
Beni üzme, beni ağlatma.
Bazen yollar zor ve aşk yetersiz, nedendir bilemedim
Beni güldürmeye devam et, hadi gel kafaları çekelim
Devam edeceğimiz yol uzun, bu sırada eğlenelim.
Come and take a walk on the wild side
Let me kiss you hard in the pouring rain
You like your girls insane
Choose your last words
This is the last time
Cause you and I, we were born to die
Gel ve benimle tehlikeli bir yerde çık bir  yürüyüşe 
Yağan yağmurun altında izin ver seni deli gibi öpmeme 
Biliyorum, deli seversin sevgilini
Hadi seç son sözlerini
Bu hayatımızın son demi
Çünkü sen ve ben, biz ölmek için doğduk.

2 Aralık 2013 Pazartesi

Boy - Little numbers Çeviri

Waited for your call, for the moon                            
To release me from the longest afternoon        
But time is hard to kill since I met you                
-Beni bu bitmek tükenmek bilmeyen akşamdan kurtarman için aramanı bekledim
Salonumun bazı bölümlerini yeniden düzenledim
 ama seninle tanıştığımdan beri zamanı bir türlü geçiremedim.
Looking at the cars that drive on by                      
While spring is making promise outside            
Red cars are quite rare I realize
Then I wonder which colour you like
--Dışarıda bahar sözler verirken, ben gelip geçen arabalara bakıyorum
önce kırmızıların daha nadir olduğunu farkediyorum,
 sonra merak ediyorum;
 Acaba sen hangi rengi tercih ederdin?
Seven little numbers
Baby, they could be a start
Seven little numbers
Baby, I know yours by heart
-yedi küçük rakam bebeğim bunlar bir başlangıç olabilirdi
yedi küçük rakam  bebeğim seninkileri kalbimde tutuyorum ( ezbere biliyorum)
Woo-oh, oh-oh, all the pretty things that we could do
Woo-oh, oh-oh, I feel you in every heart beat
Woo-oh, oh-oh, were you ever in a dream that could come true
These numbers could be lucky for you
-woo-oh,oh-oh Yapabileceğimiz güzel şeylerin hepsi
woo-oh,oh-oh Her kalp atışımda hissediyorum seni
woo-oh,oh-oh hiç bulundun mu bir rüyada, gerçekleşme ihtimali olan, belki
Bu rakamlar sana uğur getirebilirdi.
Watch the sky change to a darkened blue
I can't think of another thing to do
And every song just makes me think of you
Because the singers sounds as if she was longing,
As if she was longing, too
Gökyüzünün koyu mavi olmasını izlemekten başka 
aklıma yapacak  bir şey gelmiyor
ve her şarkı bana seni düşündürtüyor
çünkü söyleyen hep özlemiş gibi söylüyor
özlemiş gibi, O da benim gibi.
Seven little numbers
Baby, they could be a start
Seven little numbers
Baby, I know yours by heart
They could make a change
Make a fire out of this flame
--yedi küçük rakam bebeğim bunlar bir başlangıç olabilirdi
yedi küçük rakam  bebeğim seninkileri kalbimde tutuyorum ( ezbere biliyorum)
(bu rakamlar) bu kıvılcımdan bir yangın çıkarmak için bir değişim yaratabilirdi
Woo-oh, oh-oh, all the pretty things that we could do
Woo-oh, oh-oh, I feel you in every heart beat
Woo-oh, oh-oh, were you ever in a dream that could come true
These numbers could be lucky for you
-woo-oh,oh-oh Yapabileceğimiz güzel şeylerin hepsi
woo-oh,oh-oh Her kalp atışımda hissediyorum seni
woo-oh,oh-oh hiç bulundun mu bir rüyada, gerçekleşme ihtimali olan, belki
Bu rakamlar sana uğur getirebilirdi.
I read your name on every wall, on every wall - tell me
Is there a cure for me at all, for me at all - tell me
I read your name on every wall, on every wall - tell me
Is there a cure for me at all, for me at all
Adını her duvarda okuyorum, söylesene var mı bana bir çare? x2

Woo-oh, oh-oh, all the pretty things that we could do
Woo-oh, oh-oh, I feel you in every heart beat
Woo-oh, oh-oh, were you ever in a dream that could come true
These numbers could be lucky for you
-woo-oh,oh-oh Yapabileceğimiz güzel şeylerin hepsi
woo-oh,oh-oh Her kalp atışımda hissediyorum seni
woo-oh,oh-oh hiç bulundun mu bir rüyada, gerçekleşme ihtimali olan, belki
Bu rakamlar sana uğur getirebilirdi.
Woo-oh, oh-oh
Woo-oh, oh-oh
Woo-oh, oh-oh
These numbers could be lucky
These numbers could be lucky
These numbers could be lucky for you
Bu rakamlar uğur getirebilirdi
Bu rakamlar uğur getirebilirdi
Bu rakamlar sana uğur getirebilirdi.